DOLANDIRICILIK SUÇU NEDİR?
Dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu’nun madde 157 hükmünde şu şekilde düzenlenmiştir:
“Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.”
Dolandırıcılık suçu ile korunan hukuki değer malvarlığı ve kişinin özgür iradesidir. Her ne kadar korunan birden fazla hukuki değer bulunsa da öne çıkan malvarlığı hususudur. Nitekim söz konusu suç, Türk Ceza Kanunu’nun “Malvarlığına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenleme altına alınmıştır.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN UNSURLARI NELERDİR?
SUÇUN KONUSU: Dolandırıcılık suçunun konusu, malvarlığına ilişkin herhangi bir değerdir. Söz konusu değer taşınır ya da taşınmaz bir mal olabileceği gibi bir alacak hakkı da olabilir.
FAİL – MAĞDUR: Dolandırıcılık suçunun mağduruna ve failine ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu sebeple dolandırıcılık suçunun faili ve mağduru herkes olabilecektir. Bunun yanında fail bakımından cezayı ağırlaştırıcı düzenlemelere de yer verilmiş olup bu husus madde 158/1-h hükmünde düzenlenmiştir. Yine aynı maddede mağdura ilişkin de ayrıca bir düzenleme yapılmış olup suçun kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde daha ağır ceza öngörülmüştür.
EYLEM: Dolandırıcılık suçunun oluşması için gerçekleştirilen eylemin hileli davranış suretiyle bir kişinin aldatılması ve mağdurun veya başkasının zararına olarak failin kendisine ya da bir başkasına fayda sağlaması gerekmektedir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK MÜMKÜN MÜDÜR?
Hileli davranışla aldatma sonucunda bir zarar oluşmalıdır. Zarar mağdura ait olabileceği gibi mağdur üzerinden, yani zarar gören, bir başkası da olabilecektir. Zararın miktarı ve belirlenebilir olup olmaması da bu hususta önemli değildir. Belirtmek gerekir ki meydana çıkan zararın malvarlığı üzerinde oluşması, yani ekonomik değeri olan herhangi bir şey üzerinde gerçekleşmesi zorunludur.
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU NEDİR?
Dolandırıcılık suçunun nitelikli halleri, TCK madde 158 hükmünde şu şekilde düzenlenmiştir:
Nitelikli dolandırıcılık
Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇUNUN
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN DİNÎ İNANÇ VE DUYGULARIN İSTİSMAR EDİLMESİ SURETİYLE İŞLENMESİ:
İstismar etmek ile kastedilen, yararlanmak ya da sömürmektir. Dolandırıcılık fiilinin mağdurun dini inanç ve duygularının sömürülmesi ile işlenmesi halinde nitelikli dolandırıcılık suçundan bahsedilecektir. Bu duruma üfürükçülük, muskacılık, cami yaptırmak amacıyla para toplamak örnek olarak gösterilebilir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN KİŞİNİN İÇİNDE BULUNDUĞU TEHLİKELİ DURUM VEYA ZOR ŞARTLARDAN YARARLANMAK SURETİYLE İŞLENMESİ:
Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak, normal şartlara kıyasla daha kolaydır. Bu sebeple bu durumlarda dolandırıcılık eyleminin mevcut olması halinde nitelikli hal söz konusu olacaktır. Örneğin kişinin hastalığının bulunması ve failin kişinin bu çaresizliğinden faydalanarak suçu işlemesi halinde ya da mağdurun aç ve susuz olduğu durumda işlenmesi halinde nitelikli dolandırıcılık söz konusu olacaktır.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN KİŞİNİN ALGILAMA YETENEĞİNİN ZAYIFLIĞINDAN YARARLANMAK SURETİYLE İŞLENMESİ:
Algılama yeteneği, kişinin anlama ve kavrama kabiliyetini ifade etmektedir. Akıl zayıflığı, sarhoşluk, yaş küçüklüğü, yaşlılık gibi durumların varlığı halinde kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından bahsedilebilecektir. Mağdurun bahsedilen durumda olması sebebiyle aldatılması daha kolay olacağından bu durumun varlığı halinde nitelikli hal söz konusu olacaktır. Belirtmek gerekir ki bahsedilen durumların her biri somut olay nezdinde ayrı ayrı değerlendirilerek algılama yeteneğinin zayıflayıp zayıflamadığı hususu incelenmelidir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ, KAMU MESLEK KURULUŞLARININ, SİYASİ PARTİ, VAKIF VEYA DERNEK TÜZEL KİŞİLİKLERİNİN ARAÇ OLARAK KULLANILMASI SURETİYLE İŞLENMESİ:
Kamu kurum ve kuruluşlarının suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağını düşünerek suçun işlenmesi halinde nitelikli hal söz konusu olacaktır. Söz konusu kamu kurum ve kuruluşlarının suçtan zarar görmesi şart değildir, suçun işlenmesinde araç olarak kullanılması yeterlidir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ ZARARINA OLARAK İŞLENMESİ:
Dolandırıcılık suçunun kamu ve kurum ve kuruluşlarının zararına yol açacak şekilde işlenmesi halinde de nitelikli hal söz konusu olacaktır. Bu durumda zararın ağırlığı, cezanın tayininde tespit edilmelidir. Bu fıkrada genellikle kamu kurum ve kuruluşlarının malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunabilecek yöneticilerin aldatılmış olmasından söz edilmektedir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN, BANKA VEYA KREDİ KURUMLARININ ARAÇ OLARAK KULLANILMASI SURETİYLE İŞLENMESİ:
Söz konusu fıkrada, iki ayrı nitelikli hak düzenlenmiştir. Bu haller:
Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması,
Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması.
Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılmasında, kişiyi aldatmaya yönelik hileli davranışın bilişim sistemleri aracılığı ile gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Bu halin varlığında dikkat edilmesi gereken, hileli davranışın muhatabının gerçek kişi olmasıdır.
Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılmasında, dolandırıcılık eyleminin banka veya kredi kurumunun olağan faaliyetlerinden hileli davranışlar ile fayda sağlanması gerekir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN BASIN VE YAYIN ARAÇLARININ SAĞLADIĞI KOLAYLIKTAN YARARLANMAK SURETİYLE İŞLENMESİ:
Basın ve yayın aracı; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle aracıdır. Basın ve yayın araçlarının kullanılması, suçun işlenmesi açısından kolaylık sağlayacağından nitelikli hal söz konusu olmaktadır.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN TACİR VEYA ŞİRKET YÖNETİCİSİ OLAN YA DA ŞİRKET ADINA HAREKET EDEN KİŞİLERİN TİCARİ FAALİYETLERİ SIRASINDA; KOOPERATİF YÖNETİCİLERİNİN KOOPERATİFİN FAALİYETİ KAPSAMINDA İŞLENMESİ:
Bu durumun nitelikli hal olarak kabul edilmesinin nedeni, ticari faaliyeti meslek olarak icra eden kişilerin güvenilirliğidir. Söz konusu durumun varlığı için suçun tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında işlenmesi gerekecektir.
Yine bu halde de iki nitelikli hal düzenlenmiştir:
Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında,
Kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında.
Bu durumda görüleceği üzere, özgü suç söz konusu olmaktadır. Yani suçun faili tacir veya şirket yöneticisi ya da şirket adına hareket eden kişiler ya da kooperatif yöneticileri olacaktır.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN SERBEST MESLEK SAHİBİ KİŞİLER TARAFINDAN, MESLEKLERİNDEN DOLAYI KENDİLERİNE DUYULAN GÜVENİN KÖTÜYE KULLANILMASI SURETİYLE İŞLENMESİ:
Bu durumda fail, serbest meslek sahibi olan kişidir. Ticari yaşamın güven verici olması ve bu durumda kişilerin aldanması daha kolay olacağından nitelikli halin varlığı kabul edilmiştir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN BANKA VEYA DİĞER KREDİ KURUMLARINCA TAHSİS EDİLMEMESİ GEREKEN BİR KREDİNİN AÇILMASINI SAĞLAMAK MAKSADIYLA İŞLENMESİ:
Banka veya kredi kurumlarından bir kredinin temin edilmesi amacıyla hileli davranışlarda bulunulması ve kredi adı altında bir yarar sağlanması durumunda nitelikli dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN SİGORTA BEDELİNİ ALMAK MAKSADIYLA İŞLENMESİ:
Bu durumun varlığı halinde, sigortanın türü önem arz etmemektedir. Yine failin sigorta edilen ya da sigorta bedelini alan kişi olması da şart değildir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN KİŞİNİN, KENDİSİNİ KAMU GÖREVLİSİ VEYA BANKA, SİGORTA YA DA KREDİ KURUMLARININ ÇALIŞANI OLARAK TANITMASI VEYA BU KURUM VE KURULUŞLARLA İLİŞKİLİ OLDUĞUNU SÖYLEMESİ SURETİYLE İŞLENMESİ:
Dolandırıcılık suçunun, failin kendisini polis, hâkim, savcı veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması ile mağdurda güven kazanması daha kolaydır. Bu sebeple mağdurun aldatılması kolaylaşacağından nitelikli halden söz edilmektedir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLİŞKİSİNİN OLDUĞUNDAN, ONLAR NEZDİNDE HATIRI SAYILDIĞINDAN BAHİSLE VE BELLİ BİR İŞİN GÖRDÜRÜLECEĞİ VAADİYLE ALDATARAK İŞLENMESİ:
Bu durum madde 158/2 hükmünde düzenlenmiştir. Söz konusu kamu görevlisinin kim ya da görevinin ne olduğu önemsizdir. Belirtmek gerekir ki bu durumda, kamu görevlisinin açıkça zikredilmesi gerekir. Her ne kadar mağdurun da bu halde iyiniyetli olmadığı ortadaysa da bu durum hileli eylemlerle iradesinin fesada uğramasının kabulünü engellememektedir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN ÜÇ VEYA DAHA FAZLA KİŞİ TARAFINDAN BİRLİKTE İŞLENMESİ:
Dolandırıcılık suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi madde 158/3 hükmünde düzenlenmiştir. Bu durumun varlığı halinde örgüt faaliyeti çerçevesinde suçun işlendiği kabul edilecektir.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN HAFİFLETİCİ SEBEBİ NEDİR?
Türk Ceza Kanunu’nun madde 159 hükmünde, dolandırıcılık suçunun hukuki bir alacağın tahsiline yönelik olarak gerçekleştirilmesi hali cezayı hafifleten bir neden olarak kabul edilmiştir. Bu durumun varlığı halinde suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
Daha az cezayı gerektiren hal
Madde 159- (1) Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur
Şahsi cezasızlık sebepleri, Türk Ceza Kanunu’nun madde 167 hükmünde düzenlenmiş olup söz konusu durumların varlığı halinde verilecek olan ceza yarı oranında indirilecektir. Bu haller:
DOLANDIRICILIK SUÇUNDA ŞAHSİ CEZASIZLIK SEBEPLERİ NELERDİR?
Haklarında ayrılık kararı verilmiş eşlerden birinin,
Üstsoy veya altsoyun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın,
Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin
zararına olarak işlenmesi halinde ilgili akraba hakkında ceza verilmez.
DOLANDIRICILIK SUÇUNA TEŞEBBÜS MÜMKÜN MÜDÜR?
Failin aldatıcı hareketlerde bulunmaya başlamak amacıyla hileli eylemlerinin varlığı halinde suça teşebbüs mümkün hale gelir. İcra hareketlerine başlandığının kabulü için, bir zararın meydana çıkması şart değildir. Görüleceği üzere, icra hareketlerine başlanması halinde dolandırıcılık suçuna teşebbüs mümkün olacaktır.
DOLANDIRICILIK SUÇUNUN CEZASI NEDİR?
Dolandırıcılık suçunun basit halinin cezası, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve Beşbin güne kadar adli para cezasıdır.
Dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerin gerçekleşmesi halinde ise üç yıldan on yıla kadar hapis ve Beşbin güne kadar adli para cezasına hükmedilir.
Türk Ceza Kanunu’nun yukarıda belirtildiği üzere madde 158/1- e,f,j,k,l bentlerinde sayılan hallerle işlenmesi durumunda hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacaktır.
Dolandırıcılık suçunun, bir hukuki alacağın tahsil edilmesi amacıyla gerçekleştirilmiş olması halinde ise fail hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına hükmedilecektir.